1934-1937: Atatürk Dönemi’nde Diplomatik ve İçsel Gelişmeler

1934 yılı, Türkiye’nin dış politikasında önemli adımların atıldığı bir dönemdi. Balkan Antantı’nın imzalanması, Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya arasında gerçekleşen bir anlaşma olup, bölgesel iş birliğini güçlendirmeyi hedeflemişti. Aynı yıl, soyadlarının kabul edilmesi ve Mustafa Kemal’in “ATATÜRK” soyadını alması, Türk toplumunda önemli bir kültürel değişimin simgelerinden biriydi.

1935 yılı, içsel ve dışsal önemli gelişmelerle dolu bir yıl olarak öne çıktı. Mustafa Kemal’in dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı açış konuşmalarında kültür ve sanata verdiği önemi vurgulaması, bu dönemin kapsamlı bir kültürel ve eğitimsel dönüşümü temsil ettiğini gösteriyor.

1936’da Boğazların Türk hükümetine geçişini sağlayan Montreux Sözleşmesi’nin imzalanması, Türkiye’nin stratejik konumunu güçlendiren bir adım oldu. Aynı yıl, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin açılışı da Türk eğitim sistemindeki reformların bir parçasını oluşturdu.

1937’de Milletler Cemiyeti toplantısında Hatay’ın bağımsızlığının kabul edilmesi ve Sadabat Paktı’nın imzalanması, Türkiye’nin uluslararası alandaki konumunu pekiştiren gelişmelerdi. Ayrıca, Atatürk’ün çiftliklerini ve mallarını hazineye bağışlaması, kişisel mal varlığını devlete adamasıyla dikkat çekici bir içsel adımdı.

Bu dönemde, Atatürk’ün liderliğindeki Türkiye, içsel reformlarını sürdürürken aynı zamanda uluslararası alanda güçlü bir diplomatik pozisyon elde etmeye devam etti. Mustafa Kemal’in Türk milletine seslendiği konuşmalarda vurguladığı modernleşme ve uygarlık hedefi, Türkiye’nin geleceğine yönelik bir vizyonunun parçasını oluşturuyordu.

Be the first to comment

Leave a Reply

Your email address will not be published.


*